Bizi nöbet kulelerine , arkasına 6şar ya da 8şer binilmek üzere götüren , bilgisayar oyunlarında çokça görebileceğiniz komik araç.
Gecenin 3ünde sanki Normandiya çıkarması yaparmış gibi bile hissettirebildiği oldu bu meretin. Gecenin karanlığında , dağın içine doğru 6 erkek ellerinde silahla yol alınca muhabbetler bir o kadar kardeşler takımını aratmıyor haliyle. Kendimi Easy Bölüğü sandığım çok oldu. Halbuki sadece muhafız bölüğündeyim ki görevim alayı dış ve iç tehlikelere karşı korumak. Dış tehlikeler domuz ile canlı bomba arasında değişiyor ama şimdiye kadar görülen en büyük tehlike ufak domuzlar. İç tehlike de askerden kaçanlar ya da gece duyulan garip garip, anlam verilemeyen sesler. Ama hiç birinin fiziksel bir zararı yok. O yüzden sıkıntı yok. Konu filmlerden açılmışken , askere gelirken en az 3 defa Shawshank Redemption izlemeden gelme sevgili dostum. Başka bir şey demiyorum. Bak: Askere git kurnaz olma aptal ol gibi 18.yüzyıla ait askere akıl verme yöntemleri sona erdi. Sen beni dinle , kazanırsın.
Bu arada kule dediysem de öyle merdivenle çıkılan bir yapı zannetmeyin. Sadece beton bir duvara sahip, 1 metrekare bilemedin 2 metrekare bir alana sahip bir barakası olan bir yerdir buralar. Yapman gereken yanına verilen bir asker ile 2 saat nöbet tutmaktır. Ama biz kışın soğuktan korunmak için miğferler içinde kolonya yakarız, çok acıkırsak kuleler alay sınırında olduğu için yemek söyleriz. Ekmek arası , arasına tavuk serpiştirilmiş soğan dünyanın en güzel yemeği olur bu anlarda. Kolonya kesmesse hiç tanımadığımız biriyle göt göte vererek göt kadar yerde üzerimize kürkler sararak ısınmaya çalışırız.
Bu nöbet tutma hadisesi o kadar gariptir ki, şimdiye kadar: 1 tinerci , 1 dumancı, 2 deli , 5 normal asker, 4 düz adam , 1 entellektüel adam , 1 laz ve 1 de işini gücünü kurmuş 30 yaşına gelmiş adam ile nöbet tuttum.
Ama keyfim nasıl mı sevgili dostum? Keyfim keyif. Ortama uyum sağladım mı sevgili dostum? Uzun dönem askerle küfürde kapışabilecek seviyeye inicek kadar sağladım. Birazdan gider kulede şafağı da attırırım tam olurum.
Şafak 102 , başka yok, zoruna gitmesin.
Öperim, gamından kederinden.
Saşa sıkı takipçinim :)
YanıtlaSilKardeşim Benim :)
Sevgili Kalyoncu, yayınlamış olduğun bu yazıda sanal reklam uygulaması yapmışsın; okuduğumdan beri evin içinde "call of duty" cd'sini arıyorum. Şafak 100. Hadi bakalım. Kal sağlıcaklan.
YanıtlaSilGecenin bir yarısı güldürdün beni Berkonzo, Allah iyiliğini versin. Ben de Carl von Clausewitz'den "Savaşa Dair" kitabını okuyordum şu aralar. Hemingway'den de "Silahlara Veda"yı okusak fena olmaz hani. Şafak 96 hayırlısıyla :)
YanıtlaSilPilgrimage'e - Yakında şakalı fotoğraf süprizlerimiz olabilir. Onu da takip et.
YanıtlaSilKausalitat'a - Call of Duty sponsorluğunda yapıyorum zaten ben askerliği.
Müd'e - Okumuş adamın hali başka oluyor.